Deformite Nedir? Sebepleri Nelerdir?
Deformite kemiklerde meydana gelen eğilme ve şekil bozukluklarını tanımlamak için kullanılan genel bir terimdir. Diz bölgesi deformiteleri halk arasında ‘’O’’ bacak ya da ‘’X’’ bacak olarak bilinir ve çocuk ortopedi kliniğine en sık başvuru nedenlerinden birisidir. Bunun dışında kalça, ayak bölgesi ve üst ekstremiteleri ilgilendiren deformiteler de zaman zaman karşımıza çıkmaktadır.
Bahsedilen bu deformitelerin detaylı bir şekilde değerlendirilerek normal büyüme sırasında görülen bir durum mu yoksa altta yatan travma, vitamin eksikliği vb gibi başka bir durumdan mı kaynaklandığı belirlenmelidir. Örneğin doğum sonrasında genellikle yürüme ile birlikte oluşan ve ileriki yıllarda düzeleceğini bildiğimiz deformiteler çocukların özel bir cihaz kullanmasına gerek kalmadan takip edilir. Ancak özellikle travma sonrasında oluşan ve üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen halen düzelmeyen deformitelerin çok büyük oranda cerrahi dışında bir tedavi seçeneği bulunmamaktadır. Ayrıca patolojik olarak isimlendirdiğimiz bu tarz deformitelerde, dizde, kalçada ve ayak bileğinde yük dağılımı bozulduğu için ileride sorunlara neden olabilir ve bu sebeple de düzeltilmesi gerekir.
Deformitelerin büyük bir grubu doğuştandır. Sonradan olanlar ise genelde kemik kalitesini bozan hastalıklar ve travma ile birlikte görülür. Bunlar arasında en sık karşılaşılanı raşitizm denilen D vitamini yetmezliği ile gelişen durumdur. Ancak sevindiricidir ki bu grupta D vitamini yerine konduğunda sorun büyük oranda çözülür ve hastanın büyük cerrahiler geçirmesine gerek kalmaz. Doğuştan gelen bazı hastalıklarda ve çocuğun büyüme döneminde artan eğriliklerde ise doğru zamanda önlem almak gerekir.
Çocuklarda normal bacak gelişimin aşamaları vardır. İlk yürümeye başladığında bacak ‘’O’’ şeklinde bir görünümdedir. Yürümesi hızlandıkça bu görüntü düzelmeye başlar, üç yaşından sonra tam düzelme, beş yaşından sonra da erişkin tipi bacak şekli oluşur. Normal gelişim bu şekilde devam eder. Aileler genellikle çocukları ilk yürümeye başladığında, bacağın normal eğriliği veya içe basma denilen dönemde kliniğe başvururlar. Çocuğun eklem bölgesinde sorun yoksa, genel sağlığı yerindeyse, beslenmesi düzgünse, çocuk doktorunun dikkatini çeken gelişimi ile ilgili herhangi bir sorun yoksa aileye bilgi vererek, onları rahatlatmak gerekir; çünkü eğriliğin hemen hemen tamamen düzeleceği bilinir ve bu hastalarda beklemek yeterlidir.
Ailelere çocuklarıyla ilgili dikkat etmeleri gereken noktaları belirtmek gerekirse; çocuk bacaklarını birleştirip hazır ol pozisyonuna geldiğinde dizler arasındaki açıklığın kaç parmak olduğuna bakabilirler. Bu açıklık örneğin, üç parmak ise altı ay sonra iki parmağa düştüğünü ve giderek düzelip düzelmediğini takip edebilirler. Kliniğe gelen ailelere takibin nasıl yapılacağı anlatılır. Üç – altı ayda bir bu ölçümü yapmaları istenir. İhtiyaç görüldüğü durumlarda gerekli tetkikler (röntgen gibi) yapılarak detaylı değerlendirme yapılabilmektedir.
Erişkinlerde ise deformiteler geçirilmiş hastalıklara veya travmaya bağlı görülebilmektedir. Bu deformiteler vücudun her bölgesinde ve her açıda – yönde görülebilir. Kemik gelişimi tamamlanmış olduğu için erişkinlerde deformite tedavisi genellikle cerrahi olarak yapılmaktadır. Bu noktada mevcut deformitenin kişinin günlük hayatını, fonksiyonlarını ve görünümünü ne kadar etkilediğine bağlı olarak değerlendirme yapılmalı ve cerrahi kararı buna göre verilmelidir.
Deformite Tanı Aşaması
Tanı için öncelikle fizik muayenede deformite bölgesi belirlenir. Deformitenin görüldüğü kemik çevresindeki eklemlerdeki hareketler incelenir. Ardından mevcut bölgenin radyolojik değerlendirmesi yapılır.
Bu aşamada çoğunlukla röntgen çekimleri yeterli olmakla birlikte, kompleks deformitelerin değerlendirilmesinde veya cerrahi planlaması için zaman zaman bilgisayarlı tomografi (BT) ile 3 boyutlu değerlendirme yapılabilmektedir. Ayrıca kalsiyum, fosfor gibi kemik gelişimi ve metabolizması ile ilgili kan parametrelerine bakılabilir. Şüphelenilen durum ile ilgili detaylı kan testleri yapılır. Sorunun büyüklüğüne göre gerekirse endokrinoloji bazen de genetik bölümüne hastalar yönlendirilir. Bu bölümlerle ortak çalışarak hastanın rahatsızlığının doğuştan gelip gelmediği, hormon eksikliğine bağlı olup olmadığı gibi kriterler değerlendirilir ve tedavi bu bilgiler ışığında belirlenir.
Deformite Nasıl Tedavi Edilir?
Tedavi aşamasında kullanılacak yöntemi belirlerken hastanın yaşı, deformitenin derecesini ve oluşma nedenini değerlendiriyoruz. Sonuca göre konservatif denilen cerrahi dışı tedaviler veya cerrahi işlemler ile deformitenin düzeltilmesi hedeflenir.
External Düzeltme
Deformite Ameliyat Süreci
Tedavide en önemli kriter yaştır. Küçük yaşlarda, hasta büyüdükçe eğer sorun artacak ise öncelikle ilerlemenin durdurulmasına yönelik tedaviler uygulanır. Bu amaçla çeşitli ortezler kullanılarak bacak eğriliklerinin cerrahi dışı yöntemlerle düzeltilmesi ile ilgili tedaviler vardır ancak bunların günümüzde kanıtlanmış bir etkisi henüz gösterilememiştir.
Çocukluk döneminde en sık uygulanan tedavi kemik büyüme bölgesine yerleştirilen büyüme yönlendirici plaklardır. Bu küçük plaklar, istenilen şekilde kemiğin düzelmesini sağlar. Bu yöntem, kemik çatlatması, kemik kırması gibi daha zor olan ameliyatlara göre uygulaması kolay ve riski daha az bir prosedürdür. Çocuk geç getirildiyse ve hesaplamalara göre bu yöntemle düzelmesi yetersiz olacaksa o zaman kemiğin kesilerek düzeltilmesi işlemleri gündeme gelir. Erişkin dönemlerde uygulanan cerrahi yöntem sıklıkla budur. Röntgen filmleri çekilir, detaylı bir inceleme yapılır. Kemiğin hangi bölgesinden kaç derece düzeltilirse, nasıl bir sonuç elde edileceği, hastanın uzvunun nasıl görüneceği bilgisayar ortamında hesaplanır. Buna göre tedavi programı düzenlenir.
Ameliyat Sonrası
Ameliyat sonrası düzenli takip çok önemlidir. Röntgen filmleri ve klinik muayene ile hastanın takibi yapılır. Boy uzatma ameliyatı sonrası erken dönemde en önemlisi yara bakımıdır ki bu ameliyatı gerçekleştiren uzman tarafından uygulanır. Daha sonrasındaki hedef ise fizik tedavi ile hastanın kaslarının güçlendirilmesi ve günlük yaşamına en hızlı şekilde dönmesinin sağlanmasıdır.